30 Kasım 2017 Perşembe

Yenilikçiler, grup düşüncesi ve politik doğruluk

Gerçek'in Titreşimleri - 75

Yenilikçiler/İlericiler, Grup Düşüncesi ve Politik Doğruluk


0:05:

Bu kitabımda, bir çok konudan söz ediyorum, ama tabii bu da var. Batılıların bakış açısından, herhalde bu konuda kimse benim kadar dehşete kapılmamıştır. Daha çocukken, İngiliz İmparatorluğunun tarihini okurken böyle hissetmiştim. İngiliz İmparatorluğunun yaptıkları benim için utanç vericiydi. Tabii ki bütün diğer imparatorlukların yaptıkları da...

0:36:

Afrika, Asya, Güney Amerika ve Avustralya’da, başkalarının ülkelerine giriyor, kendi iradelerini dayatıyor, topraklarını, kültürlerini ele geçiriyor, insanların önceki hayatlarını mahvediyor, onları ikinci sınıf addediyor ve bu ülkelere Batı’nın iradesini empoze ediyorlardı.

1:19:

Bu dehşet verici, utanç verici birşey. Çocukken okulda düşünürdüm, yani hep böyle mi olmuştu? Evet... Peki buna nasıl karşılık verilir? Tersi yapılır değil mi?


1:34:

Hayır. Herkese saygı göstermek gerekir. Örneğin, bir ülkeye gidiyorsunuz, beyaz olsun, zenci olsun, mavi ya da pembe farketmez, o ülkeye gidip, “Şimdi bu ülkede benim istediğim şey olacak, tamam mı?” diyemezsiniz! Oraya gidersiniz, oranın doğal ve yerli kültürüne saygı duyarsınız, beğenmediniz mi, o halde başka bir yere gidersiniz.

2:01:

Eğer isterseniz, bazı şeylerin farklı bir şekilde yapılabileceğini anlatırsınız, tartışırsınız, ama kendi kültürünüzü o ülkeye empoze edemezsiniz! Zaten öncelikle, neden değiştirilsin ki?

2:16:

Bir de “ilericiler”le ilgili bir diyeceğim var. İlerici veya yenilikçi deyince, “liberaller”den söz etmiyorum. Ben bir liberalim, ama asla politik liberallikten söz etmiyorum. Benim politik hiçbir şeyim olamaz, ama kelime anlamıyla; konuşma özgürlüğü, hayat tarzı özgürlüğü, ifade özgürlüğü açısından liberallikse, DNA’ma kadar liberalim!

2:42:

Şu Yenilikçi/İlerici terimi Amerika’dan çıktı. Bir çeşit ilerici sol, ama kesinlikle “liberal” değil. Politik doğruluk yoluyla ve insanlara sansür uygulayarak gittikçe ne düşündüklerini söylemelerine engel oluyorlar. Bu liberalliğin tam tersi...

3:08:

O halde, şu “liberal” kelimesini, “ilerici”lerden ayrı tutalım, çünkü asla aynı şey değil. Bu ilericiler/Yenilikçiler, beyazları bir çeşit suçluluk duygusuna sokuyorlar. Onlara diyorum ki; “Beyazların sömürgeciliğinde benim bir hiç sorumluluğum yok, neden biliyor musunuz, çünkü o zaman orada değildim, bunu ben yapmadım! Çünkü o zihniyete sahip değilim, hatta olanların da tam karşısındayım!”...

3:43:

“Geçmiş” dediğimiz süreçte ne olmuşsa, sürekli olarak onu şimdi ile bağlarsan tabii ki geçmiş boyuna kendini tekrarlar! Tersi olsa da aynı şekilde tekrarlanır, ama neticede hep tekrarlanır!

4:01:

Diyelim ki beyaz insanlar var, beyazların üstün olduğu bir devlet kurulmak isteniyor, o zaman tartışın, görüşün, o davranışın yanlışlığını anlatın, evet, ama her beyaz insan, o küçük azınlığın görüşündeymiş gibi davranmayın!

4:39:

Her Müslüman da, Suriye, Libya veya Irak’ta kafa kesen ISIS gibi düşünmüyor. Grup düşüncesi veya grup algılaması dediğim bu. Orta-Doğu’da karşılaştığım öyle güzel insanlar var ki, hiçbir şeyleri olmasa bile size her şeylerini verirler!

5:08:

Bir çeşit dini tiranlıkla bir başkasının kafasını kesen kişiler, onlar aynı insanlardan değil. Onlara aynı şekilde muamele edemeyiz, oysa “ Hepsi müslümanların yüzünden!” diyorlar değil mi? Bu olmaz.

5:26:

Aynı şekilde, Adolf Hitler’in, beyaz ırkçı üstün bir hiyerarşi empoze etmek isteyen iyi bir adam olduğunu düşünenler de olabilir, ama bu, var olan her beyazın aynı şekilde düşündüğü anlamına gelmez.

5:50:

İşte hepsi, bu böl ve yönet mantığının, çok kolay herkese karşı kullanılabileceğine izin veren, grup yerine kişileri görmekten aciz, çocukça mantıktan kaynaklanıyor.

6:08:

Ve bunu politikada görüyoruz. Bir politik partiye bakıyorsunuz, bir başka politik partiye bakıyorsunuz. Hep aynı zihniyetten dolayı, bir politik parti mensubunun, başka bir parti için, “Biliyor musun, söylediklerinin çoğuna katılmıyorum, ama şu politikaya gerçekten katılıyorum, bu doğru!” dediğini hiç duydunuz mu? Hayır, bunu asla göremezsiniz.

6:31:

Muhalefet olsun diye muhalefet yaparlar. Böyle yaparsınız, çünkü siz bir grupsunuz, onlar da bir grup, karşı grup ne yaparsa, mutlaka muhalefet etmeniz gerekir. Tam çocukça bir hamlık!

6:43:

İşte şimdi insanlığın hastalığı bu! Çocukça bir hamlık ve eğer yeterince insan bu çocukça hamlıktan kurtulup biraz büyümedikçe, grup davranışı yerine bireysel davranışı göremedikçe, bu dünya kendisiyle savaşmayı sürdürecek, uzun zamandır sürdüğümüz bu yolda gitmeye devam edecektir!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşım