“Bilgi”, “güç”tür diyorlar. Hayır, değil! “Güç, bilginin kullanılmasıdır. “Bilgi’yi başkalarına aktarmak ise “sorumluluk’tur...
David Icke
“Oturum”un “Kapat”ılması...
(2005’te basılmış olan [Herşey “Sonsuz Sevgi”, Gerisi Hep İllüzyon] adlı kitabından...)
İnsan dediğimiz ‘beden kimliği’ne son vermedikçe, illüzyona köle olmaktan asla kurtulamayız. Neye inanıyorsak ve kendimizi nasıl algılıyorsak, bu bizi ya köle edecek, ya da özgür kılacaktır.
Kendinizi isminiz ve bedeniniz olarak tanımlarsanız, sınırlı duygu ve düşünceleriniz olur. Bir kez olsun bir deneyin ve görün. DNA programının bütün temeli, kurallara dayalı sanal holografik bir dünyanın yansıtılmasıdır. Adından de anlaşıldığı üzere kurallar hep sınırlayıcıdır. ‘Kurallar’ın katı duvarları, fizik yasaları, hastalıkları, yaşlanma, doğum ve ölüm çemberi ve birşeyin neden yapılamayacağını anlatan sayısız sebebi vardır. Yani bu alemde ‘ama’ kral durumunda. “Şunu yapmak isterdim, ama...”, “şuraya gitmek isterdim, ama...”, Kendimi iyileştirmek isterdim, ama...” ‘Matriks’, DNA’mız yoluyla bizi hep “ama zihniyeti” ile besliyor. Biz ise bir ‘algılama yanılması’ ile kendimizi o programa göre tanımlayınca, illüzyonun kölesi oluyoruz.