19 Aralık 2012 Çarşamba

Gerçek’in Titreşimleri - X



2012  yılı için...

Dikkat edilmesi gereken önemli konulardan birisi de 2012 yılı ile ilgili takıntılar. Tarih yaklaştıkca bu konudaki isteri de yoğunlaşıyor. Bana göre, bu da Matriks’in bir bilgisayar programı veya benim ‘Zaman Döngüsü’ dediğim şey. Tıpkı bir DVD gibi, programlanmış olan devresini tamamlayıp yeniden başa dönüyor. Maya araştırmacıları gibi,  bu devrelerin ‘Sonsuz Bilinç’ veya ‘Sonsuz Farkındalık’ açısından bir bilinç gelişimi sağlayacağını düşünmüyorum. ‘Görünürdeki gerçek oyunu’ veya ‘sanal gerçek oyunu’nu deneyimleyerek gelişim sağlanmaz ki. Bence bu, daha ziyade ‘bilinç potansiyeli’nin kendisini bu alemde göstermesi ve bu programı etkilemesi ile bağlantılı. Bunun 2011 veya 2012’de belirli bir ‘an’a  bağlı olduğunu da sanmıyorum. Bu sadece değişimin bir aşaması,  gittikçe güçleniyor ve 2012 itibariyle enerji değişikliği bugün olduğundan çok daha ileri bir noktaya ulaşmış olacak. Ben 2012’nin herşeyin aniden kayacağı bir saat,  gün veya yıl değil, bir değişim penceresi olduğunu düşünüyorum. Maya takvimi, bazılarının dediği gibi belki bir harita niteliğinde olabilir, ama hangi yoldan gideceğimiz bize bağlı. Bu bilgisayar programının hakimiyeti altında bir piyon olarak da kalabiliriz, onu değiştirmek üzere ‘bilinç’i de kullanabiliriz.

David Icke’ın gerçekleri medyanın işine gelmiyor


Mick Meaney, rinf.com
28 Ekim 2012

27 Ekim 2012 Cumartesi günü, kendi alanında bir ilk olarak David Icke, yirmi yıllık araştırmalarını 9 saatlik bir konferansla Londra, Wembley Arena’da büyük bir kalabalığa sundu.

Medya bu olaya çok az ilgi gösterirken, ilgi gösteren bazı gazeteciler ise gördüklerinden pek hoşlanmadılar.
Bizi zihinsel ve holografik bir hapishanede tutup kanımızı içen, başka boyutlardan sürüngen ilahlarla ilgili teorisi nedeniyle, Icke alaya alınacak çok kolay bir boy hedefi oluşturuyor. Doğrusu 90’lı yıllarda ilk kez noktaları birleştirmeye başladığı zaman, bu konuda ben de onunla dalga geçmiştim. Hatta kitaplarında yazdıklarını okumaya, konferanslarında anlattıklarını dinlemeye başladıktan sonra da açıklarını yakalamak için çok uğraştım...

17 Aralık 2012 Pazartesi

Gerçek’in Titreşimleri - IX


Yeni titreşimler ve 21 Aralık 2012...





Bu satırları okumakta olan gözlerin kime ait olduğunu, kim olduğunu, hangi ırktan olduğunu, soyunu sopunu ya da yıllık gelirinin ne olduğunu bilmiyorum, ama hiç merak da etmiyorum, çünkü bu ayrıntılar sadece, ‘yaşam’ denilen geçici deneyim için gerekli. Oysa bildiğim daha önemli birşey var. Senin benim bir parçam, benim de senin bir parçan olduğumu biliyorum, çünkü hepimiz, ‘sonsuz bilinç’ iz. Sevginin ve yaratma potansiyalinin sonsuz olduğunu da biliyorum. Biliyorum, çünkü bu gezegendeki bütün yaşam formları aynı güce sahip. İstediğin herşeyi yapabilirsin, istediğin herşeyi olabilirsin. Sadece inanman ve gerçekleştirmen lazım. Hep ayrıntılarını vurguladığım kandırmacaya bir son vererek sınırlanmalarımızın ortadan kalkmasını sağlayabilirsek, öz benliğimizi kavrayacağız. Titreşimsel bir hapishanede tutuluyoruz. Bir hücrede olduğumuzu düşünün. Bu hücrede olduğumuz sürece potansiyalimizi kullanmamız son derece limitli. Ancak kapı açıldığı anda herşey değişecek. İki durum arasındaki zaman ise saniyelerle ölçülür. 


Paylaşım